Yalan

1. Yalan söylememek

İslam dininde en büyük ve çirkin günah, yalancı olmak ve yalan söylemektir. İslâmiyet, iki durumun dışında yalanı şiddetle reddetmiştir. Çün kü yalan, her kötülüğün kaynağıdır. Ayrıca kişiyi ve toplumu alçaltan en çirkin bir niceliktir.

Yalan, ahlâksızlığa sebep olur. Kişiyi çirkin ve dolayısıyla toplumu, öncelikle kişiliğinden uzaklaştırır, alçaltır.

Kişiyi ve toplumu sahtekâr eder.

Sahtekâr bir toplum ise dünyada iken ölmüş, varlığını yitirmiş demektir. En kötüsü de yalanı ihtiyat (alışkanlık) haline getirmektedir.

“Yalancının mumu yatsıya kadar yanar”. Bir insanın adı bir kere yalancıya çıkarsa, artık ona hiç kimse inanmaz onu sevmez. Doğru sözünden de şüphe edilir. Kimsenin ona itimadı kalmaz. Dolayısıyla o kişi, toplum dışı kalır. Hiçbir yerde saygı ve sevgi görmez.

Tanrı Kur’an’da;

“Lime tekulune mâlâ tef’alun – Yapmadığınızı söylemeyin”.(Saf-2).

buyurmak suretiyle yalan söz söylemeyi kesin olarak men (yasak) etmiştir.

Demek ki Tanrı, insanın yapmadığını söylemesini; yani olmamış bir şeyi olmuş gibi göstermeyi reddetmektedir.

Yalan bütün kötülüklerin kaynağıdır. İslâmiyet, yalancılıkla bağ- daşmaz. Tanrı,

“Ülâikehümüssadikûn – Doğrular onlardır.” (Hucurat-15)

Buyurmaktadır.

Yalana, iki durumda müsâde edilmiştir. Birincisi Harp’te. Bir de aile arasında-yuvanın bozulmaması için müsâde edilmiştir. Basit yalanlar vardır. Bir de kasıtlı ve menfaat için veya korkudan dolayı yalanlar vardır. Kasıtlı ve menfaat (çıkar) icabı söylenen yalanların affı yoktur. Hele yalancı şahitlik doğrudan doğruya mel’unluktur. Tanrı ona, lanet eder. (1)

Yalan yere yemin etmek, çok tehlikelidir. Tanrı’nın gazabını üstüne çeker. En büyük yemin “Vallah” demektir. Çünkü Vallah, “Tanrı adına yemin ederim” demektir.

Bir de kur’an’da Tanrı kâziplere (yalanlayalanlara) lânet etmiştir Bu, yalan söz söyleyenlere ait değildir.

Tanrı’nın lânet ettiği yalancı kimseler; Peygamberleri, Tanrı’nın Dinini, Vahyi (Tanrı sözünü), Kutsal Kitapları yalanlayanlara aittir. Yani “Din yalan, Peygamberler yalan söylemektedirler; Tanrı’dan kendilerine Vahiy-Melek gelmemektedir” Diyen, Hak’kı (gerçeği) yalan sayanlardır.

“Fema yükezzibüke ba’dü biddin – Din geldikten sonra, Seni ya Muhammed! Seni nasıl yalanlayabilirler?!...” (Tin-7).

Âyeti ile de Tanrı’nın lânet ettiği kâzipler yalan söz söyleyenler değil; Dini yalanlayanlar olduğu açıkça anlaşılmaktadır.

------------------------------------------------------------------------------------

(1)Bkz. Kur’an-ı Kerim:Furkan-72,Bakara-283,Nisa-135,Maide-8

Paylaş: