Öğretmenlere “Fatiha”
Salik, üstadlarına sık sık "fatiha" vermelidir.
Fatiha Sûresi çok büyüktür. O'nda, Kur'an gizlenmiştir. Kıymeti, ölçüye tartıya gelmez. Mukaddes Ruhlardan başkası olmayan "Pir, ya da Üstad"lar için, Fatiha'dan üstün bir hediye olamaz. Çok hoşlanırlar. Ve Onlar da hediye'ye, hediye ile karşılık verirler.
Salik, "rabıta" yoluyla "Kutsal ruhtan faydalanır. Mânevi gıda alır. Rabıta, Kutsal Ruh ile irtibat kurmaktır. Bu durum, "fişi tpirizine takmak" gibi bir olaydır. Somut olarak bu durumdaki bir ütüyü düşünelim... Bu sırada ütünün, gizliden gizliye "ısındığı" gibi, Salikin kalbi de Kutsi Ruh'tan aldığı "aşk ve lahut nuru" ile ısınır. "Kalb-i Şefim" olur. (222)Pişer.
Hamlıktan kurtulur. (223)
Bu sırada O Kutsal Ruhlardan istimdad (yardım) istenir. Onlar da, "imdada koşmayı" çok severler. Dardaki bir kulu Allah'ın izni ile kurtarmada çok gayretli ve şefkatlidirler.
Ayrıca Kutsal Ruhlar ve melekler, zor durumdaki Tanrı Yolcularını kurtarmaya, Rablan tarafından görevlidirler:
-"Tenezzelü'l Melâiketü ve'rruhü fiha biizni Rabbihim...--O sırada Melekler ve Ruh, sürekli inerler..."(Kadir-4)
(222) "Ancak Allah'a (kâfirlik ve münafıklık hastalıklarından korun~
muş) sağlam ve temiz Kalb ile gelenler". (Şuara-89).
(223) Aynı evrelerden geçen Mevlâna Celâleddin-i Rûmi hazretleri der ki: "Hamdım... Yandım... Piştim..,"