Mü'minlere Küsü
Türlü nedenlerle, beşeriyat icabı insan, Mü'min (Tanrı'ya ve Elçisi Hz. Muhammed'e (a.s.v.) inanan) kişiye kırılabilir. Arası açılabilir. Ancak hemen Onun da, Tanrı'ya ve Peygamber'e (a.s.v.) inanan bir kişi olduğunu hatırlayıp; Onunla küsü tutmamaya ve derhal barışmaya çalışmalıdır. Tanrı,
-"İnneme'l Mü'minâne ihvetün veeslihu beyne ahevey-küm - Mü'minler, kardeştir. Aralarını bulun!" (Hucurat-10) buyurmaktadır.
Ayrıca; arası açılan iki inançlı Müslüman’ın, arasım bulmak da çok sevaptır!
Peygamberimiz (a.s.v.),
"Ene minallahi ve'l Mü 'minûne minni - Ben, Tanrı 'danım. İnançlılarda Bendendir!" buyurmaktadır. (90)
Sonra, Tanrı'mızın bir adı da; "Mü'min"dir.
En başta Tanrı kendinin, güzel, ebedi ve ezeli sonsuz varlığına; birliğine inanmıştır. Ama O'nunki; görerekten ve tam bilerektendir. Tanrı, kendini görür ve bilir!
-"Hüve'ssemiül besir - O işitici ve görücüdür!"
(Ğafir-20)
-"Âlimü'l ğaybi ve'şşehâdeti - Gizliyi ve açığı bilendir!" (En'am-73).
O halde Mü'mine küsü tutmak, nereye varır?.. Anlamak lazımdır!..
Mü'mine küsü tutan, Mü'min olan, Tanrı ve Peygamberden olan bir kişi ile küsmüş sayılır!..
Tanrı korusun! Hemen uyanıp, barışmak lazımdır.
Önce barışanın da mükâfatı fazladır. Ayrıca küsü, üç günden fazla olursa; araya fitne, fesat (karıştırıcı, birbirine düşürücü) kişiler karışır. Söz götürüp, getirirler. Küçük bir olayı büyütüp, kan dökmeye kadar işi vardırabilirler... (91)
Tefrikaya (parçalanmaya) sebep olup; Mü'minler arasındaki birlik ve beraberliği bozup, Dini zayıflatmaya çalışırlar.(92)
Gayet dikkatli olmak lazımdır. Az işten, çok iş çıkmadan; hemen kardeşi olan Mü'min kulun yanına gitmeli, nefse uymamalıdır!.. O'na tatlı sözler söylemeli, özür dilemeli, boynuna sarılıp öpmeli; velhasıl herhalde barışmalı!.. Nefsi ve düşmanı çatlatmalıdır!..
Bayramları değerlendirmeli. Bayramlar, barış için en büyük fırsattır!..
90) Bkz. Sırrul Esrar, Hz.Seyyid Abdulkadir Geylâni (k.s.) S.20,75 Çev. A.Akçiçek, 1968-îst.
(91) -"Aralarında merhametlidirler." (Fetih-29)
Yüce Peygamberimiz buyurur ;"Mu'min tez kızar, tez barışır' (Ebu Said r.a.'dem benzer rivayetle Tirmizi)
(92) -'•Tefrikaya düşmeyin.'.." (Âl-i Imran-105)