Şehvet peşinde olmamak
Salik, şehvet peşinde gezmeyecek.
Bu konu, kitabın birinci bölümünde de işlenmiştir. (274) Ortada gerekli, ya da yeterli açıklamayı yaptığımız kanaatindeyiz. Yalnız, konu ile ilgili olduğundan aşağıdaki Hadis-i Şerifte anlatılanları yazmadan geçemedik:
Gencin biri, Resûl-i Ekrem'e gelerek:
-Ya Resûlallah! Zina etmek için bana müsaade eder misin? dedi. Orada bulunanlar "Bu ne terbiyesizlik" diye bağrıştılar. Resûl-i Ekrem:
-Delikanlıyı bırakın yanıma gelsin buyurdu. Genç de Resûl-i Ekrem'e yaklaştı. Resûl-i Ekrem:
-Anan ile başkasının zina etmesini sever misin? buyurdu. Genç:
-Canım sana feda olsun sevmem, ya Resûlallah! dedi.
Resûl-i Ekrem:
-Aynı senin gibi, kimse de annesi ile başkasının zina etmesini sevmez! buyurdu. Devamla:
-Kızına zina yapılmasını sever misin? buyurdu. Genç:
-Canım sana feda olsun sevmem ya Resûlallah! dedi.
Resûl-i Ekrem:
-İnsanlar da senin gibi, kızları ile zina yapılmasını sevmezler, buyurdu. Devamla:
-Kız kardeşin için bunu sever misin? buyurdu. Genç:
-Canım sana feda olsun sevmem, ya Resûlallah! dedi.
Hala ve teyzelerini de saydı, hepsi için de genç aynı cevabı verdi. Resûl-i Ekrem de aynı karşılığı tekrarladı... Resûl-i Ekrem (s.a.v.) mübarek elini delikanlının göğsü üzerine koydu
ve:
-Allah'ım! Kalbini temizle, günahını bağışla, iffetini koru ve kendisine zinayı her şeyden çirkin tanıt, zinadan nefret ettir! diye dua etti. Resûlüllahın bu mübarek duasından sonra o gencin nezdinde zinadan dahafena bir şey olmadı.(275)
(274) Bkz. I. Bölüm 10. Madde.
(275) "Ibn Avf ile Ebû umame'den; Ahmed b. Hanbel" (Gazali, Ihya-u Ulum, C.2, S.819-820)