Dalgınlık, sevinç ve neşe

Tanrı Yolcusu, sekran (dalgın) olmamak için "Kutsal Yolda olduğuna" sevinecek ve neşeli olacak.

Tanrı Yolcusu, yaptığı Zikrin ve fikrin etkisi ile bazen dalgın olur. Bu dalgınlık, kendisine keder verir.

Bu kederinden kurtulmanın yolu, dikkatli olmaktır."Tanrı'nın Kutsal Yolunda bulunduğunu düşünmelidir. En güzel "mesleği" seçtiğine sevinmelidir. Tanrı'nın sonsuz güzellikyolunda bulunduğunu düşünecek ve en mutlu insanlardan olduğunu görüp sevinecek, neşelenecektir. Yunus Emre hazretleri,

   "Bir dağ ne kadar yüce olsa; yol, onun da üstünden geçer"

demekle, bu Kutsal Tanrı Yolunun üstünlüğünü belirtmek istemiştir.

   Bir Yol ki, bizzat kendisi "yol" ve **"Nur".**

Bir Yol ki, "sonsuzluk" yolculuğu...

Sonsuz güzelliğe, "Nur"a kavuşturan yol! Sonsuz güzellik ve mutluluk...

Böyle bir yolda olduğuna inanan insan, dalgın ve kederli olabilir mi?.. Ama yol hali bu!.. Yolun esrarı... Hal icabı, bazan Salik (Yolcu) daldırır. Derler ki, Yolun (Tarik'in) halleri, yani durumları saçın tellerinin sayısından çok olur. İşte bu hallerden biri de Salike (Yolcuya), arasıra "sekr" yani dalgınlık gelmesidir. Keder, hüzün, elem gelmesidir.

Bu durumlarda Yolcu, yolunun yüceliğini ve kutsallığını hatırlarsa; hemen neşelenir, sevinir. Yolun kutsallığı ve üstünlüğü, Yolun diğer hallerini unutturur. Gönlünü sevinçle doldurur.

Ne mutlu Tanrı'nın Yolunda olanlara!..

Zira herkes, bir yol üzerinedir. Ama eğri, ama doğru...

Paylaş: