Boyanmak
Salik, yüzüne ve saçma boya sürmeyecek. Çok tehlikelidir.
Tanrı Yolcusu, yüzüne ve saçına boya sürmemelidir. Salik, Tanrı'nın kendisine verdiğine şükredecektir. Tanrı Yolcusunun yüzü, iman ve zikir Nuru ite tozpembedir, Güzeldir.
Boyanmak hem sahtecilik, hem de nursuz insanların yapacağı bir iştir. İnsan temiz, şık olmalı; fakat asla yüzüne ve saçına boya sürmemelidir. Boya sürmek, Tanrı'nın insana verdiğini beğenmemektir. Bu durum, Tanrı'yı incitir. Tanrı kendisini öyle taktir etmiş, yaratmıştır. Dileseydi "daha çirkin" yaratabilir, hatta hayvan da edebilirdi!..
Tanrı Yolcusu, Tanrı'nın verdiğine şükredecek. Kendisini değil, "Sahibi olan yaratıcısını" beğenecek, sevecektir. Yüzünü, saçını boyayanlan Tanrı sevmez, Böylelerini insanlar da sevmez.
Yüzünü saçını boyayanlara örnek olarak kibirli, gururlu, elini arkasına bağlayıp böbürlenen ve çenesini havaya kaldırarak yürüyen insanları gösterebiliriz. Bunları Tanrı sevmediğinden, (144) Tanrı'nın kulları da sevmez.
Tanrı, boyanan insanların yüzünden Nurunu, güzelliğini alır.
Artık O insan, daima kendini boyar. Boyadıkça nursuzlaşır. Çirkinleşir. Çirkinleştikçe boyanır. İnsanlıktan çıkar. Şekil değişir. Sevimsiz, hor olur...
İşte bu nedenlerle Şâh-i Velâyet'in Yolunun Âdabında, Salikin (Tanrı Yolcusunun) yüzünü ve saçını boyaması yasaklanmış ve çok tehlikeli sayılmıştır. (145)
Tanrı'nın Zikrinin Nuru ve O'nun yerdiği tatlı renk ve güzellikler; Tanrı Yolcusuna dünya ve Âhirette yeter de artar bile...
(144) Bkz.Nisa-36, Lokman-18, Hadid-23.
(145) Yüce Peygamberimiz (a.s.v.) buyurur:" Ahir zamanda bazı insanlar, sakalını siyaha boyarlar. Onlar, Cennet Kokusunu duyamazlar". (Ebu Davud, Tereccül-20, Sahih-i Buhari, Zinet-15, Hanbel, 1-273).
Yüce Peygamberimiz (a.s.v.) buyurur: "İhtiyarların en kötüsü, gençlere benzemek isteyen, gençlerin de en iyisi ihtiyarlara benzemek isteyenlerdir". (Gazali', Kimya-yı Saadet, S.124'de geçer}.