Kimlerden uzak durmalı

Tanrı Yolcusu, înançlı kişilerle konuşmalıdır. Münkir ve münafıklardan uzak durmalıdır.

Kutsal Yola giren kişi, İnançlı kişilerle oturup kalkacak, inançsızlardan uzak duracaktır. Elden geldiğince, işi düşmedikçe gerçekleri kabul etmeyen, inatçı ve inkarcılardan uzak durmak gereklidir.

Çünkü her insan, kendi fikrindeki insanlarla anlaşır ve sevişir. Her kuş kendi cinsi ile gezer. Güvercinlerle, yırtıcı kartalların bir arada gezdiğini kimse görmemiştir.

   Tam olgunluğa erişinceye kadar Tanrı Yolcusu dikkatli olacak ve kendini şaşırtıcı fikir, felsefe ve teorilerden korunacaktır. Bu durum gerçeğin özüne erinceye kadar devam etmelidir. Oluşumunu yapmış bir Tanrı Yolcusu, isterse herkesle konuşabilir.

   Peygamberimiz(a.s.v.),

"Deniz ol, değişme!" buyurmuşlardır.(113)

Denizleşmedikçe, değişmek tehlikesi vardır. Bu gerçeği Salik (Yolcu) bilmeli ve ona göre hareket etmelidir.

Bir de, yeni Tanrı Yolcusu, çocuk gibidir. Kafası her an karıştırılabilir. Sapık düşünceliler, vesvese verebilirler.

Ayrıca inanmayanlar, inananlara alerji duyarlar.İnançlıları bir türlü sevemezler. Sanki nefisleri (iç yapılan), inaçlıların Tanrı'nın sevdiği kullar olduklarını. Onlara bildirir. Bu nedenle nefisleri, Onları kıskanır. Düşmanlık eder. İnançlıların parlaklıktan ve parlak yüzlerine karşı kendilerini tatmin etmek için İnançlı kişileri horlarlar. Onlarla alaya kalkışırlar!

Çoğunlukla da İnançlılar, dünyaca yoksun; inançsızlar da varlıklı olurlar. Dünya hayatı ile övünür, böbürlenirler. İnançlı yoksun kişilerden, dünya metaı (malı) ile kendilerini aziz (üstün) tutarlar. Halbuki Tanrı,

-"İzzet Allah'ın, Peygamberi Muhammed'in ve (Allah'a, Peygambere inanan) İnançlı kişilerindir.*' (Münafikun-8)

buyurmuştur.

Niyazi bunlar hakkında,

"Sanarlar ki Allah fakirdir, kendileridir eğniya!"(114)

demekle onların, zenginlikleri ile ne kadar övündüklerini ve ileri gittiklerini açıklamak istemiştir.

  İnançlı kişiler, böyle kendini beğenen, böbürlenen inatçı, Kutsal Gerçekleri inkâr eden kâfir (gerçeği örten) ve münafık (inançlı olmadığı halde, inançlı görünen) alçak kişilerden uzak durmalıdırlar. Bunlarla konuşmanın, sayılamayacak kadar zararı vardır.

Temiz, alçakgönüllü, İnançlı Müslüman (Gerçeği kabullenmiş) olanlarla konuşmanın, oturup-kalkmanın da gene sayılamayacak kadar yararları vardır.

(113) Sırrü'l Esrar. Hz. Seyyid Abdulkadİr Geylâni k.s., Çev. A-Akçiçek. S.118,İst. -1968.

(114) Eğniya: Zenginler.

Paylaş: