İçki

Salik, içki içmeyecek.

İçki (hamr), içkide alkol bulunan içeceklerdir. Sözgelişi şarap, üzüm ya da başka meyve sularını türlü yöntemlerle mayalandırarak elde edilen alkollü içkidir. Bu tür insanın aklına zarar veren maddeleri içmek yasak, yani haramdır.

İçki, insanın şuurunu (bilincini) zedeler. Şuuru zedelenen insan, kötü şeyler yapar. Kendisine, ailesine ve çevresine zararlı olur. İçki nice ocakları söndürüp, nice yuvalan dağıtmıştır.

Aklı sıra insan, içki içmekle Kendinden kaçmak, kendini unutmak istemektedir. İnsan, "kendini bilmedikçe", "sıkıntıdan" kurtulamaz. Kendini bilmekle, "kendini" aşar. O zaman,ikilikten" kurtulur. Kendisinin, kendi olmadığını, "Hakkın belirtilerinden bir belirtisi olduğunu" ve Hak olduğunu anladığında "mutlu" olur. Kendini ayrı, Rabbını ayrı bildikçe; İkilikte, kesrette kalır. Huzuru bozulur. Tekliği, birliği bulunca rahatlar.

İşte bu "tekliği" ve "rahatlığı" bulamayan insan, bütün dünya kendisinin de olsa, mutlu olamıyor. O zaman kendinden uzaklaşmaya, kendini unutmaya çalışıyor. Bunu, kolay yoldan, içki içmekle telafi etmeye (boşluğu doldurmağa) çalışıyor. 'Geçici bir süre" kendini unutup, rahatlamak istiyor. Halbuki bu, çözüm değildir! Geçicidir. Ve her içtikçe, daha bir karanlığa gömülür.

Gerçek içki, "marifet" ve "aşk"tır.

Aşk şarabını içmeyen ikilikten ve dolayısıyla sıkıntıdan-kurtulamaz.

-"Ve sekâhüm Rabbühüm şerâben tehura -Ve Rableri

onlara, tertemizşarabiçirir."(İnsan-21)

Pâk şarab budur. Bu şarab, bu elle, bu dudakla içilmez. Onun sakisi İmam-ı Ali (k.v.) hazretleri efendimizdir. İç Âlemde O mukaddes Şâhın, (mukaddes) eliyle Ruha sunulur. Ruh içer. İçen Vahdet'i (Sonsuz Birliği) bulur. Onu içmeyen kesrette (çoklukta) kalır...

Bazıları kendilerini kandırıp, Tasavvuftaki "şerab, saki, dilber, meyhane" sözcüklerini "maddi" sanıyorlar. Asla öyle değildir! Biraz açalım: Meyhane, İnsan-ı Kâmil'in bulunduğu mahal (yer). Dilber (yani gönül alan eşsiz güzel), Hz. Muhammed (a.s.v.) Saki, Hz.Ali(k.v.)'dir. Mey, Hz.Muhammed'in (s.a.v.), muhabbetidir. Ona olan şiddetli, ateşli sevgidir.

Bazıları da dervişlerini kandırıp, "biz içkiyi aldığımızda, onu (içkiyi) değiştiriyoruz: gerçek pâk şarab oluyor". Bize helâl, diyorlar. Böyle bir şey ne Peygamber (a.s.v.)'da , ne Hz. Ali(k.v.) 'de, ne de meşhur Pirlerden, Evliyalardan birisinde görülmemiştir!.. İçki, iç Âlem'deki içkidir. Gerisi safsata ve bilmez insanları şaşırtmaktır...

Tasavvufu anlayan gerçek bir Yolcu, asla içki içmez. Böyle safsatalara itibar etmez. İçkiden, içki meclislerinden uzak durur.

Paylaş: