Güneş doğarken ve batarken
Tanrı Yolcusu, Güneş doğarken ve batarken ibadet yapmayacak.
Bu sırada Güneşe tapan "Mecusiler" âyin yaptığından, (265) Onlara benzememek ve "Onların âyinlerini reddetmek" maksadı ile Salık, o sırada "şekli ibâdeti" bırakır. Kalbi zikre, tesbihe yönelir... Allah'ı, şirkten beri bilip, "tenzih ve tevhid" eder. "Subhanallah” der.
Bu aynı zamanda Müslümanların hepsinin riayet ettiği (uyduğu), İslâmi bir gelenektir.
(265) Önceleri İran'da, günümüzde Hindistan'da ateş, inek, timsah gibi şeylere tapanlara "Mecusi" denir. Mecusiler, Zerdüşt dininden olan eski İran'lıların (Perslerin) VIII. yüzyılda Hindistan'a göç etmiş torunlarıdır. Zerdüşt dininin birçok inançlarına bağlı kalmışlardır.
Mecusiler ateşe, toprağa, suya büyük saygı duydukları için, ölülerin bunlara değmesini istemezler: "Sessizlik Kulesi" dedikleri kuleleri vardır. Ölüleri bu kulelerin üzerine bırakırlar. ... Bu ölüleri akbabalar parçalar, yerler. (Hayat Ansiklopedisi, C.4, Mecusi Mad.)