SONUÇ
Öyleyse başta en Mukaddes Ruh-u Âzam - Ruh-u Muhammedî’il Âzim ve Lahut’a kavuşan Fenafillah, Bakabillah olan Kudsî Ruhlardır. Bunlar, tüm Nebilerin ve Velilerin pâk ve mukaddes ruhlarıdır. Bu Kudsi Ruhlar; “Mukaddes - çok kutsal“, “ Mutahhar -çok temiz“, “ Müzekka - pâk ve temiz“, “ Muazzez - çok aziz“, Aziz Ruhlardır.
Ve her türlü mâsiyetten, günahtan kurtulmuşlardır.
Bu mukaddes Ruhlar ve Âlem-i Kudsiyandan olan; başta Cebrail ve Mikâil olmak üzere tüm Melekler günah işlemekten münezzehtir.
O nedenle de Nebiler ve Velilerin Ruhları ile Melekler, “ Mâsum“ durlar. İsmet sıfatını taşırlar.
Nebi ve Veli, İnsan-ı Kâmil özelliklerini taşıdıklarından dolayı; “ İnsan-ı Kâmil“ olan “Mâsum“lardır.
Mevlâna, İnsan-ı Kâmil için, “O, öldürülse de öldürse de mâsumdur. Günahsızdır.“ Der.
Aslında, “İnsan-ı Kâmil“ tektir. O da Ruh-u Âzam olan “Ahmed-i Muhtar“ Aleyhisselam Habib-i Kibriya Efendimizdir. O, Seyyidel evvelin ve’l âhirindir (O, ilk gelenlerin ve sonradan gelecek Olgun İnsanların efendisidir).
Diğer Veliler ve Nebiler de İlk Ruh Hz. Muhammed Mustafa (A.S.V.) efendimizin “ vârisleri“ olduklarından, Onlara da “İnsan-ı Kâmil“ denilir. İsmet-mâsumluk, İnsan-ı Kâmil’e aittir.
Son söz: “İnsan-ı Kâmil olan Âdem’dir, Âdem de mâsumdur “.
Âdem’i Âriflere sordular: Âdem kimdir ki O’na Melekler secde ettiler?...
Buyuruldu ki:
“ Höve Höve - O, O’dur“.
Bazısı da buyurdu ki:
Âdem Hu (Allah’ın ) aynasıdır.
Sallu ala Muhammed, sallu ala Ali. Allahümme Selli Ala Seyyidina; Muhammed’in ve ala Âlihi ve sahbihi vesellim, velhamdülillahi Rabbil âlemin.
25 Muharrem -26 Temmuz 1992
KÂZIM YARDIMCI