İki Kenarsız Var Olabilir mi?

Tanrı, Arş'ta ve her yerdedir (76) Gerçekte Tanrı, ezeli ve kenarsız, lâyetenâhi (sonsuz) "Bir Tek Nur" dur. Ve Ebedidir. Güneşin hem Gökte, hem de ışıkları ile her yerde olduğu gibi...

Güneş ve ışığı, Âlem-i Misal'dendir. (77) Bir örnek, bir simgedir.

Bu açıklamaların ışığında "Tanrı, Ruh ve (Beden)in" konumunu incelersek,ortaya çıkan durum şudur:

Güneş, gölge ve ışık örneğinde olduğu gibi (yaygın elektrik, kablodaki elektrik ve ampul örneği de verilebilir) görüntüde üç şey var zannederiz. Halbuki incelediğimizde gölge ve ampul yaratıktır. Yapaydırlar. Gölgenin ve ampulün yapay varlıklarının, elektriğin ve ışığın yapısı ile hiçbir ilişiği yoktur. Gölge ve ampul, yapaydır. Mahluktur. Zaten gölge, mevhum-hayali bir varlıktır. Daha da ilginci, gölgenin atomu da yoktur. Bu durumda gölge, nesnel bir varlık değildir. Güneşin bir oyunu, bir şanıdır.

Gölgeyi ve ampulü ayırdığımız zaman, Güneşin ışığı ve kablodaki elektrik kalır. Zaten gölge ve ampul, belirli bir zaman sonra yok olur. Sonradan olan şey, sonradan yok olur. Sonludur.

Bu durumda Güneş ışığı ve gölge Örneğinde olduğu gibi, Ruh ve cesed (beden) gerçeği de aynıdır. Yapay ve organik olan beden aradan çıkarsa (gölge ve ampul gibi)Tanrı ve sıfatı olan Ruh kalır. Yani Zâtı ve Sıfatı kalır. "Zât"ve "Sıfat" ise "Tek Bir Nur"dur. Tanrı'nın Zatı da, Sıfatı da Nur'dur. Ve Nur, Bir tek’tir. Sonsuz, kenarsız, ezeli, ebedi,

(76) "Allahu Nurussemavati ve'l ard-Allah, Göklerin ve yerin Nurudur". (Nur-35).

"Tanrı, Semadan yeri emri ile yönetir". (Secde-5).

(77) Bu konuda daha geniş bilgi için bkz. "VARLIK" ve "GÜNAHSIZLAR" isimli kitaplarımızda ilgili konular.

daimi olandır. (78) İki kenarsız Varlık, olmaz. Kenarsız Var, tektir. İki kenarsız olmayınca, üç, dört, beş... ve daha fazla kenarsız var nasıl olabilir. Kenarsız "Var" olan ise "Tanrı'dır". Ve Tanrı'nın vücudu Nur'dur. Bu Nur, kenarsızdır. Kenarsız vücut (var ise) Tek bir. Eşsiz Bir'dir. İki kenarsız var olamaz.

(78) "Allah Nur'dur. Allah'ın Sıfatları da Nur’dur". Sırrül Esrar, Seyyid Abdülkadir Geylani.

Paylaş: