BİAT’LE İLGİLİ ÂYETLER:
1-) “İnnema yübayiuneke innema yübayiunallah- Sana biat eden, Allah’a biat etmiştir. Allah’ın eli de onların elinin üstündedir. Kim ahdini bozarsa, kendi aleyhine bozmuş olur. Ve kim Allah’a verdiği sözü tutarsa, Allah ona büyük mükafat verecektir”. (Fetih-10)
2-) “Kul inküntüm tuhibbunallahe fettebiuni yuhbibkumullah veyeğfirleküm zünubeküm… - De ki Ya Muhammed, Allah’ı seviyorum (seviyoruz) diyorlar. Onlara de ki, Allah’ı seven, bana “biat” eder, bağlanır. (Bana rabt olur. Yani beni sever). (İşte o zaman) Allah da sizi sever ve günahlarınızı bağışlar”. (Âl-i İmran-31)
3-) “Vebteu ileyhi’l vesile – Tanrı’yı bulmak isteyen, vesile’ye aracıya- uysun”. (Mâide-35)
4-) “Ey Nebi, Sana da, Mü’minlerden sana biat edenlere de Allah yeter”. (Enfal-64)
5-) “Ve Mü’minlerden sana biat edenlere kanatlarına indir”. (Şuara-215)
6-) “Vekâlellezi âmene… - İnançlı (Veli) dedi ki: “Ey kavmim! Bana biat edin (uyun). Sizi (Sebilürreşâd) doğru yola götüreyim”. (Mü’min-38)
7-) “Allah şu Mü’minlerden râzı olmuştur ki; Onlar, ağacın altında sana ‘biat’ ediyorlardı. Allah, onların gönüllerindekini bildiği için onların üzerine “sekine”sini (Nur,huzur,güven,mutluluk) inzal ediyordu. (indiriyordu). Ve onlara yakın bir fetih verdi”. (Fetih-18)
8-) “Ey Peygamber- Nebi, Elçi! İnanmış kadınlar (sana gelip) şu hususlarda sana biat ederlerse: Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayacaklar, hırsızlık etmeyecekler, zina etmeyecekler, çocuklarını öldürmeyecekler, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmeyecekler ve iyi bir işte (maruf) sana karşı gelmeyecekler. (Buna göre söz verirlerse) onların biatlarını al ve onlar için Allah’tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayan, çok esirgeyendir”. (Mümtehine-12)
9-) “Ve hatırla ki Rabbin Âdemoğullarının bellerinden zürriyetlerini alarak: “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?’ dedi. Onlar da: ‘Evet, sen bizim Rabbimizsin. Biz buna şahidiz’ dediler. (onları böyle şahid tuttuk ki) kıyamet günü: ‘Biz bundan habersizdik’.
Yahut: ‘(Ne yapalım) daha önce babamız Allah’a ortak koştu, biz de onlardan sonra gelen bir nesildik (onları takip ettik). Bâtıla dalan (ve bize sebep olan) kimseler yüzünden bizi helâk mı edeceksin? Demeyesiniz. İşte biz, Âyetleri böyle açıklıyoruz, artık herhalde (batıldan) döner (hidayete gelir)ler”. (A’raf:172-174)
10-) “Bana verdiğiniz sözü (ahdi) yerine getirin; ben de size ahdimi (va’dettiklerimi) yerine getireyim. Ve benden korkun”. (Bakara-40)
11-) “Hani biz peygamberlerden söz almıştık; Senden, Nuh’tan, İbrahim’den, Musa’dan ve Meryem oğlu İsa’dan da. Evet biz onlardan pek sağlam söz aldık”. (Ahzab-7)
12-) “Hani Allah, Peygamberlerden ‘ben size kitap ve hikmet verdikten sonra, yanınızdakileri tastik eden bir Peygamber geldiğinde ona mutlaka inanıp yardım edeceksiniz’ diye söz almış, onlara; ‘kabul ettiniz ve bu ahdimi yüklendiniz mi?’ diye sorduğunda onlar da ‘kabul ettik’ cevabını vermişler. Bunun üzerine Allah:’o halde şahid olun: ben de sizinle birlikte şahidim’ demişti”. (Âl-i imran -81)
13-) “ Allah Mü’minlerden, mallarını ve canlarını, kendilerine vereceği Cennet karşılığında satın almıştır. Çünkü onlar, Allah yolunda savaşırlar, öldürürler, ölürler. (Bu) Tevratt’ta, İncil’de ve Kur’an’da (yazılmış) Allah üzerine hak bir vaaddir! O halde O’nunla yapmış olduğunuz bu alış-verişinizden dolayı sevinin. İşte bu, (gerçekten) büyük bir kazançtır. (Tevbe-111)
BİAT İLE İLGİLİ KUDSİ HADİSLER:
1-“Bir kişi sadaka verdiği zaman o dilencinin eline ulaşmadan Allah’ın eline ulaşır”. (1)
Resulullah (a.s.v.) sonra şu âyeti okudu: Şüphesiz Allah sadakaları alan ve tevbeleri ka-
bul edendir”. (Tevbe-104)
2-“Kıyamet gününde bir münadi (sesleyici) şöyle nida eder (seslenir):
Ey Tevhid Ehli! Birbirinizi affediniz sevap vermek Bana aittir”. (2)
3-Cenab-ı Hak Peygamberlerinden birine söyle vahyetti:
“Bana bağlı olan kullarıma söyle ki, Benim ile mağrur olmasınlar. Muhakkak Ben, onlar
hakkında adaletimi tatbik eder, onlara azab ederim ve bundan dolayı da zalim olmam.
Günahkar kullarıma da söyle ki onlar da rahmetimden ümitlerini kesmesinler. Mağfiret edeceğim (bağışlayacağım) hiçbir günah Bana yük gelmez”. (3)
4-“Bu din (İslam), kendim için beğendiğim bir dindir. Ona ancak cömertlik ve güzel ahlak
yaraşır. Binaenaleyh dine musahip kaldığınız (sahiplendiğiniz) müddetçe bu iki hasletle
ikram edin, olgunlaştırın”. (4)
5-Enes (r.a.)’den rivayete göre Resul-ü Ekrem (s.a.v.) efendimiz Cenab-ı Hakkın şöyle
Buyurduğunu bildirdi:
“İman edip de iyi ameller işleyen kullarım için cennet’de, gözlerin görmediği, kulakların
işitmediği ve hiçbir kimsenin gönlünden geçirmediği nice nimetler hazırladım”. (5)
6-“Benim rızam uğrunda yekdiğeriyle sevişenlere muhabbetim sabit olmuştur. Benim
rızam için birbirlerini ziyaret edenler, benim rızam için birbirlerine yardım ve dayanış-
mayı esirgemeyenlere muhabbetim sabit oldu”. (6)
7-“Kaza ve hükmüme inanan, kitab’a (Kur’an’a) boyun eğen, verdiğim rızıkla kanaat eden,
şehvetini Benim rızam için terk eden genç bir Mü’min, bir kısım Melekler derecesindedir”. (7)
8-Cenab-ı Hak Meryem oğlu İsa (a.s.)’ya: “Ya İsa! İlk önce kendi nefsini öğütle, eğer bu öğüdün faydasını görürsen başkalarını da öğütle yoksa Benden utan”, buyurdu. (8)
(1) Ebu Nuaym, Hilyetü’l Evliya, 4,81; Hâkim, Müstedrek, 2,333; İbn-i Kesir, Tefsir,
4,146; Beğavi, Meâlimü’t Tenzil, 4,92.
(2) Taberani, Ümmühani (Fâhite binti Ebi Talib) r.a.’den rivayet etmiştir.
(3) Ebu Zer, Enes (r.a.)’dan rivayet etmiştir.
(4) Rafii, Hz. Enes’den, İbn Adiyy, Ukayli, Haraiti, Hatib-i Bağdadi, İbn-i Asakir ve
Kudai Hz. Cabir’den rivayet etmişlerdir.
(5) İbn-i Cerir rivayet etmiştir.
(6) Taberani ve İbn-i Ebi’d-Dünya, Amr İbn-i Anbese’den rivayet etmişlerdir.
(7) Deylemi, İbn-i Ömer’den (r.a.)’den rivayet etmiştir.
(8) Deylemi, Ebu Musa El Eş’ari’den rivayet etmiştir.
BİAT İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER:
1-“Bana iman eden ve Beni tasdik eden, Ebu Talib’in oğlu Ali’yi “Veli” edinsin. Çünkü O’nun velâyeti, Benim Velâyetimdir. Benim Velâyetim de Allah’ın Velâyetidir. (1)
2-“ Vefatımdan sonra Ebubekir ve Ömer’e uyunuz. Ammar’ın tuttuğu hidâyet yoluna giriniz”. (2)
3-“Ben kimin Mevlası (efendisi) isem; Ali de O’nun Mevlâsıdır”. (3)
4-“ Darlıkta ve varlıkta, neşeli ve sıkıntılı anlarda dinleyip boyun eğmek, başa geçen ehil idarecilerle çekişmemek, her nerede olursa olsun, hiçbir kınayanın kınamasından, çekinmeden hakkı söylemek üzere Resulullah (s.a.v.)’a biat etmişlerdir”. (Birinci Akabe’de Medine’den gelen on iki Müslümanın biatı). (4)
5-İkinci Akabe’de Müslümanlar: “Ya Resulallah! Biz, mallarımızın mahvolması, büyüklerimizin katlolması (öldürülmesi) pahasına da olsa bu biatı yapacağız. Buna vefa gösterirsek bize karşılık olarak ne var?” diye sorduklarında Resulullah (s.a.v.):
“Cennet var!” buyurdu. O zaman:
“ Uzat elini (de biat edelim)” dediler. Resulullah (a.s.v.) elini uzattı, onlar da biat
ettiler (5)
6-Rıdvan biatında Müslümanlar, Peygamberimize biat ederken, Hz.Ömer (r.a.) de Resulullah (a.s.v.)’ın elini ile tutup desteklemekteydi. (6)
7-Enes b. Mâlik (r.a.) demiştir ki:
“Resulullah (a.s.)’a, şu elimle, gücüm yettiği konularda dinleyip itaat etmek üzere
biat ettim”. (7)
8- Resulullah (a.s.)'a Hudeybiye'de biat yapılırken bir ara:
"Osman Allah'ın ve Resulünün işi için (Mekke'ye) gitmiştir;
Ben Onun için de biat yapıyorum" Sonra sağ elini tutup:
"Bu Osman'ın eli yerinedir!" diyerek, sol eliyle onun üzerine vurup:
"İşte bu biat da Osman içindir!" buyurdu. (8)
9-Hz. Ayşe annemiz anlatır:
“Resulullah (s.a.v.) kadınlardan, sözlü olarak biat alıyor ve biat esnasında,
‘Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek,
çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayaklar arasında bir
iftira uydurup getirmemek, hayırda Peygambere isyan etmemek’
(Mümtehine-12) hususlarını zikrediyordu. Helali olan kadınlar hariç,
Resulullah (a.s.v.)’ın eli, hiçbir kadının eline değmemiştir”. (9)
10- Resululah (a.s.v.) kadınlara biat verirken eline bir bez sarmış ve kadınlar onun üzerine
ellerini koyarak biat etmişlerdir. (10)
11- Amr b. Şuayb’ın babası yoluyla dedesinden naklettiğine göre Resulullah (s.a.v.) Medine’ye
hicret edince Müslüman kadınlar, kendilerine gelerek: “Ya Resulullah! Erkeklerimiz sizinle biat
ettiler. Biz de Sana biat etmek istiyoruz!” dediler. Bunun üzerine Resulullah (a.s.v.) kap içinde
bir miktar su istedi. Elini suya batırdı; sonra onu kadınlara verdi.Onlar da teker teker ellerini
suya batırdılar. Bu, onların biatı oldu. (11)
12- Ümmü Atıyye anlatır: “Resulullah(a.s.v.) Medine’ye geldiğinde ensar kadınlarını bir eve topladı.
Ömer b. Hattab’ı (Vekil) olarak bize gönderdi. Hz. Ömer, bulunduğumuz evin kapısına gelerek
bize selam verdi. Biz de selamını alıp karşılık verdik. Sonra bize:
“Ben, Resulullah (a.s.v.)’ın size gönderdiği elçiyim” dedi. Biz de:
“Resulullah (a.s.v.)’a merhaba! Resulullah’ın elçisine merhaba!” dedik. Ömer:
“ Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayacağınıza, hırsızlık yapmayacağınıza ve zina etmeyeceğinize dair
söz verin, biat edin” dedi. Biz:
“Evet, (dediklerini kabul edip, biat ediyoruz)” dedik.
O zaman Hz. Ömer, kapının dışından (bize doğru) elini uzattı. Biz de evin içinden (O’nun etrafına)
ellerimizi uzattık:
“Allah’ım, şahid ol!” dedi. (12)
13- Muhammed b. El-Münkedir nakleder:
Resulullah (s.a.v.) Mekke’nin fethi gününde biat alırken kadınların başına bir kadın görevlendirmiş
ve görevli kadın onlardan (Resulullah’ın adına) biat almıştır. (13)
Mâverdi ve Ruhu’l- Beyan sahibi Bursevî, bu kadının, Hz. Hatice’nin kız kardeşi, Hz. Fatıma’nın
teyzesi Ümeyme olduğunu nakleder. (14)
14- Mekke fethedildiği zaman Resulullah (a.s.v.) biat için Safa tepesine oturdu; Erkek-kadın,
Büyük- küçük bütün Mekke’liler gelip biat ettiler. (15)
15- Abdullah b. Abbas, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin ve Abdullah b. Zübeyr henüz yüzlerinde
tüy bitmemiş ve buluğa ermemiş bir yaşta iken Resulullah (a.s.)’a biat ettiler. Efendimiz (a.s.)
onlardan başka küçüklerle, biat etmedi. (16)
16- Dimâd b. Sa’lebe, Resulullah (a.s.v.)’a İslam üzere biat edince, Efendimiz (a.s.v.):
“Kavminin İslam’a girmesi için de biat et!” buyurdu.
O da: “ Kavmim için de biat ediyorum” dedi. (17)
17- Sekif topluluğu, Resulullah (a.s.v.)’ın yanına geldiklerinde, içlerinde �üzamlı bir adam vardı.
Efendimiz (a.s.v.) ona bir adam göndererek, “Biz seninle biat ettik (bu şekilde biatını kabul ettik).
Artık dönüp gidebilirsin”, buyurdu. Ve el ele tutmadan biatını kabul etti. (18)
18- Necâşî (Habeş kralı olabilir), Hz. Peygambere (a.s.) biatını mektupla bildirmiştir. (19)
19- Sevgili peygamberimiz (a.s.v.) buyururlar:
“Bir İmam’a kalbinin sevgisiyle yönelip elini uzatarak (Allah için) biat ve (intisab) eden kimse,
gücünün yettiği kadar ona itaat etsin”. (20)
20- Sevgili Peygamberimiz buyururlar: “Ashabım yıldızlar gibidirler. Hangisine uyarsanız doğru
yolu bulursunuz”. (21)
21- Sevgili Peygamberimiz (a.s.v.) buyururlar: “ Ahdine vefa etmeyenin dini yoktur”. (22)
22- Sevgili Peygamberimiz (a.s.v.) buyururlar: “Allah, bu dinde, kendisine itaat için kullandığı bir nesli,
sürekli olarak filizlendirir, var eder”. (23)
1-Ammar b. Yâsir’den; Hz. Peygamberin Dilinden Dört Halifesi, Terc. A. Fikri Yavuz, Sönmez
Neşr., S. 278, İstanbul-1981
Binbir Hadis Şemseddin Yeşil, S.181, İstanbul-1983.
2-Onların Alemi, Seyyid Ahmed Er Rufai, Çev. A. Akçiçek, S.83, İst. 1964
İbn Mes’ud Ve Huzeyfe b. el Yeman’dan, Müsned, Ebu Hanife Aliyyül Kâri Şerhi S.217,
Şamil yayın. İstanbul.
3-Zeyd b. Erkam, Bureyde, Habeşi, Enes ve Ammar (r.a.)’den;
Tirmizi, Tac Terc. Bekir sadak, C. 3, S.619.
Ahmed b. Hanbel, Müsned C.4, S.281
4-Buhari, Ahkâm, 43; Müslim, İmâret, 41-42; Nesâî, Bey’at, 1-5; Ahmed, Müsned, 5, 316; İbn
Sa’d Tabakât, 1, 220.
5-İbn Kesir, el- Bidâye, 3,160.
6-İbn-i Sa’d, Tabakât, 3,100; Müslim, İmâret 67 (Bab 18);
Ahmed, Müsned, 3, 335; Dârimi, Siyer, 18.
7-Ali el Muttaki, Kenzu’l Ummal, 1, 322 (No. 1506).
8-Buhari, Fedâilü Ashabi’n-Nebi, 7; Ahmed, Müsned, 2, 120; İbn Sa’d, Tabakât, 2,97,
İbn Kayyım, Zâdü’l, Meâd, 3, 291.
9-Buhari, Ahkâm, 49; Abdürrezzak, Musannef, 4,7; Kurtûbi, el- Câmi, 18,71; İbn Kesir, El-
Bidaye, 4, 318
10- İbn Sa’d, Tabakat, 8, 6 ; Abdürrezzak, Musannef, 6-9 (No: 9832); Kurtubi El- Câmi, 18,71;
Zemahşeri, Keşşaf, 4, 95; Alusi, Ruhül Meani, 14, 81.
11- İbn Sa’d, Tabakat, 8, 11; Zemahşeri, Keşşaf, 4, 95; Kurtubi, El-Câmi, 18,71; Râzi, Tefsir-i
Kebir, C. 29, S. 267
12- İbn Sa’d, Tabakat, 8, 7; Taberi, Câmiul Beyân, Cüz: 28 ,S. 80-81; Kurtubi El-Câmi, 18,71
Suyuti Ed-Dürrül- Mensûr, 8,140.
13- Kurtubi, El-Câmi, 18, 71; Ebu Bekir İbnu’l-Arabi, Ahkâmu’l- Kur’an, 4, 1779; Ebu’s-Suud
İrşadu’l- Akli’s-Selim, 5, 716; Maverdi, En-Nüketu Vel Uyun, 5, 524.
14- Bursevî, Ruhul Beyan, 9, 491; Maverdi, a.g.e. 5, 524.
15- Zehebi, Tarihu’l- İslam, Meğazi, 558; Ezrâki, Ahbaru Mekke, 2, 201; Heysemi, Mecmau’z-
Zevaid, 4, 37; M. Asim Köksal, İslam Tarihi, 15,301.
16- Heysemi, Mecmeu’z Zevaid, 40.
17- Müslim, Cum’a, 46.
(18) Müslim, Selam, 126; İbn Mâce, Tıbb, 44.
(19) Buhari, Ahkam, 43.
(20) Müslim, İmâret, 46-47; Ebû Dâvud, Melâhim, 1 (No: 4248); Nesâi, Biat, 25; İbn Mâce, Fiten
9 (3956).
(21) Acluni, 1, 132.
(22) Ahmed Bin Hambel, 3- 135, 154; Ebu Nuaym, Hilyetü’l Evliya, 3- 220.
(23) İbn Mâce Sünen, 1, 5.